İstilacılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İstilacılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Norveç, yeni bir deniz mahsülünde daha kendi isminden söz ettirmeye hazırlanıyor: Kırmızı Kral Yengeci "yetiştirilebilecek mi"?

Su ürünleri yetiştiriciliğinde söz sahibi olan ülkelerden başında gelen Norveç'te, bölgede istilacı olarak tanımlanan bir türün, değerli bir deniz mahsülüne dönüşümüne şahit oluyoruz. Kırmızı Kral Yengeci'nin Murmansk Fiyordunda başlayan yolculuğu, Nofima'nın araştırma laboraturvarlarında devam ediyor ve çok yakında, Norveç'in somondan sonra yeni bir deniz mahsülünde daha öne çıkmasını sağlayabilir.

Başarı için  bazı anahtar kelimeler arıyor olsaydık ve bunları bulmak için çeşitli arama motorlarından, deneyimlerden hatta yapay zekadan yardım almayı düşünseydik, elde edeceğimiz sonuçların içinde doğru gıda, doğru ortam ve doğru koşullar mutlaka olurdu. Kırmızı Kral Yengeci için şu anda tüm parçalar yerine oturuyor gibi görünüyor çünkü, Nofima'nın yengeç üzerine çalışmalarını sürdüren araştırmacıları, Kırmızı Kral Yengecini ticari boyuta ulaşana kadar beslemeye meraklı ve amaçları ise halihazırda var olan bir sorunu sıradan bir varlığa değil lüks bir ürüne dönüştürmek.

Yengeç, yetiştirme için iyi bir aday oldu ve artık nasıl idare edileceğini yavaş yavaş öğrendiğimiz bir çiftlik hayvanı haline geldi. Yetiştiricilik operasyonu içinde yengeçlerin gelişmesi için gerekenler hakkında çok daha fazla şey biliyoruz; yemek, büyümek ve birbirlerine iyi davranmak. Ve şimdi doğru yemi de belirleme sürecindeyiz diyor Nofima’da uzun süredir yengeçleri araştıran Sten Siikavuopio.
Grete Lorentzen ise Başarılı olursak, potansiyel olarak batı Finnmark'ta tamamen yeni bir endüstrinin temelini atmış olacağız diyor. Lorentz, aynı zamanda deneyimli bir yengeç araştırmacısı ve Helt Konge (Yengeç Kraldır) araştırma projesinin başkanı.

Kırmızı Kral Yengecinin önlenemez göçü

Hikaye şöyle başlıyor; 1960'larda Kırmızı Kral Yengeci - Paralithodes camtschaticus, Finnmark sahilinin hemen doğusundaki Murmansk Fiyordu'na salıverildi. Yaklaşık 15 yıl sonra ise Varangerfjord'da keşfedildi. O zamandan beri, bu uzun bacaklı kabuklu, Finnmark kıyıları ve Troms ilçesi boyunca yayılım gösterdi.

Kırmızı Kral Yengeci bugün bile hâlâ batıya ve güneye göç ediyor, Akdeniz’de de bazı örneklerden de aşina olduğumuz şekliyle, deniz dibinde yoluna çıkan her şeyi yiyor. Bölgede davetsiz misafir olduğu ve yerleşik balıkçılık için önceden  bir istenmeyen ve rahatsızlık unsuru olan yengeç, artık kazançlı bir lezzet olarak kabul ediliyor.

Tüketiciler büyük yengeçleri istiyor

Bununla birlikte, Kuzey Burnu'nun batısında,  bu yengeç istilacı bir tür olarak kabul ediliyor, yani doğal yaşam alanı dışındaki alanlara yayılmış ve oradaki diğer tüm canlı organizmaları etkileyen türlere verilen ismiyle.

Norveçli balıkçılık yetkilileri, kotayla düzenlenen bölgenin batısındaki yengeçlerin varlığını azaltmayı planlıyor ve bu nedenle Honningsvåg'ın batısında serbest bir balıkçılık bölgesi kurdular. Serbest avlanma alanında, yengeçler büyüklüklerine bakılmaksızın yakalanıp kıyıya getirilebiliyor.

Sorun şu ki burası profesyonel balıkçılar için çekici bir balıkçılık değil. Honningsvåg'ın batısında yakalanan yengeçler, uluslararası pazarda en az 1 ila 2 kilo ağırlığında Norveç Kral Yengeci isteyen alıcılar için küçük kalıyor.


Her kabuklunun ortak sorunu: kabuk değiştirme anındaki zayıflık

Bir yıl önce araştırmacılar, serbest avlanma alanından elde edilen yaklaşık 250 gram ağırlığındaki küçük yengeçleri beslemeye başladı. Bu, araştırma çalışmasının bir parçasıydı ve amaç, projenin üç yılında 1.6 kilogram veya daha fazla ağırlığa ulaşmaktı. Araştırmada böylesine ileri bir aşamaya gelene kadar yengeçlerin birden fazla kabuk değiştirme döngüsünden geçmesi gerekiyor. Bu şekilde büyüyorlar diyor Sten Siikavuopio, kabuk değiştirme aşaması yengeç için kritik bir aşamadır, çünkü bu dönem en savunmasız oldukları dönemdir.

Nofima projesindeki yengeçler, ticari boyutlara ulaşmak için 3-4 kritik kabuk değişiminden geçmek zorunda. İlk başarılı bir kabuk değişiminin gerçekleşmesinin ardından araştırmacılar iyimser.

Şimdiye kadar, sonuçlar tüm beklentileri aştı. Kabuk değiştirme, yengecin iyi büyüdüğünü ve kabuk değiştirmeyle ilişkili ölüm oranının yüzde ondan az olduğunu gösteriyor ki bu mükemmel sayılar.

Yeni bir yetiştiricilik türünün en değerlisi: yengeç yetiştiriciliğine dair bilgi yüksek talep görecek

Nofima’da görev alan bilim insanları, yengeçlerin nasıl canlı saklanması ve beslenmesi gerektiğine dair bilginin hem Norveç'te hem de yurtdışında yüksek talep göreceğine inanıyor.

Nofima'nın gücü disiplinler arası oluşunda yatıyor. Hayvanların gelişmesini sağlamanın ne demek olduğunu anlayan biyologlarımız var ve Bergen'deki araştırma istasyonundaki meslektaşlarımız yengeçler için neyin en iyi olduğuna dair bilgilerimize dayanarak kullandığımız yemi üretiyorlar. Ayrıca ürün kalitesi ve tüketici algıları konusunda uzmanlığımız var, bu da işimizde tüm değer zincirini dikkate aldığımız bir yaklaşıma sahip olmamızı sağlıyor diyor Siikavuopio.

Tüm yetiştiricilik modellerinde olduğu gibi zaman ve yem maliyetleri yengeç için de kârlılık açısından kritik faktörler. Doğadan avlanan küçük yengeçlerle başlayarak hem zamandan hem de yem maliyetlerinden tasarruf etmek mümkün. Özellikle bölgede istilacı olarak tanımlanan bir tür için. Grete Lorentzen, Ayrıca çalışmada kullandığımızdan biraz daha büyük yengeçlerle başlarsak, yengeç pazar için çekici bir boyuta gelmeden önce daha az yem gerekecek ve böylece büyük yem masraflarından kaçınılmış olacak diyor.

Ne bulurlarlarsa ayırt etmeden yiyorlar

Kırmızı Kral Yengeci ile en iyi şey belki de, ayırt etmeden hemen hemen herşeyi yemesi. Bu da onu yetiştiricilik operasyonu için harika bir aday haline getiriyor. Helt Konge projesine paralel olarak Kongemat (Food for Kings) adlı araştırma projesi yürütülmekte. Oradaki araştırmacılar, diğer deniz türlerinden kalan biyokütlenin çiftlikteki yengeçler için bir yem kaynağı olarak nasıl kullanılabileceğini araştırmakla meşguller. Karides kabukları ve lumpfish burada anahtar kelimeler. 

Yengeç dört yaşında bir çocuk gibi yiyor. Yemeğin yarısı yerde bitiyor. Bu nedenle, dökülmeyi en aza indiren bir yapıya sahip bir yem geliştirmek için çalışıyoruz diye açıklıyor Sten Siikavuopio. En az atık ve maksimum büyüme sağlayan yemi bulmak su ürünleri yetiştiriciliğinin herhangi bir alanında olduğu gibi yengeçte de oldukça önemli.

Su ürünleri yetiştiriciliğinde geleneksel yaklaşım, hayvanları günlük olarak beslenmesi yönünde. Kırmızı Kral Yengeci ile çalışan araştırmacılar, bu yaklaşımı yeniden gözden geçirmekten fayda görebileceğimize inanıyor. Denemeye değer olabilecek bir teori, yengecin daha az sıklıkta servis edilirse yemden daha iyi yararlanabileceği. Örneğin, her gün yerine haftada üç kez. Yengeç araştırmacısı, teorik olarak, bu, ilk servis sırasında yere döktüğü her şeyi yutmasını sağlar diyor.

Kaynak: sciencenorway.com

Yeni türlerin su ürünleri yetiştiriciliği operasyonlarında kendisine yer bulmasının en önemli nedenleri arasında iklim değişikliği ve birbiri arasında coğrafi engeller olan denizler arasındaki engellerin kalkması olsa da, gemiler arasındaki taşınım ve akıntılarla taşınan larvalarla yumurtalar yerleştikleri yeni yerlerde kalıcı olmak konusunda hiç yabancılık çekmiyor.

Değişen iklim şartları ve suyun asiditesinin artması nedeniyle, geleneksel olarak yetiştiriciliğine aşina olduğumuz türlerle ve bu türleri bildiğimiz şekilde yetiştirmeye devam etmemiz zor görünüyor. Daha önce burada yayınladığım "Değişen iklim koşulları altında geleneksel yöntemlerle balık yetiştirmeye devam edebilecek miyiz?" yazısı, bu olayın nedenlerini geniş kapsamlı olarak inceliyor. Bu nedenle alternatif türlerin yetiştiriciliğine yönelik araştırma faaliyetleri oldukça önemli ve desteklenmesi gerekiyor.

Evde bakmaktan sıkıldığınız tatlı su balıklarını neden doğaya bırakmamalısınız?


Etrafınıza baktığınızde en çok gördüğünüz evcil hayvanlar arasında kediler, kuşlar ve köpekler vardır. Fakat konu evcil hayvanlar olduğunda kediler, kuşlardan ve köpeklerden daha fazla popülasyona sahip olan bir başka canlı grubu var: tatlı su balıkları.

Çok genel olarak verilerine bakacak olursak 20 milyon kadar evcil kuş, 89 milyon köpek ve 94 milyon köpeğe karşılık 139 milyon tatlı su balığı insanlarla birlikte yaşıyor.

Nemo yada Jaws yaşadıkları akvaryumlardan çıktıklarında ve doğada yaşamaya başladıklarında neler olur, hiç düşündünüz mü? Sosyal medya sağolsun, dünyanın her yanındaki balıkçılar, daha önce orada olmayan fakat insanların onları oraya bırakmaları nedeniyle kendilerine yaşam alanı elde eden türlerin balıkların fotoğraflarını her gün paylaşıyor.

Ortaya çıkan sonuçlar insanlara evcil balıklarını neden doğaya salmamaları gerektiğini açık bir şekilde gösteriyor.

  • Doğaya salınmış olan balıkların büyük çoğunluğu yeni ortamlarına adapte olamadığı için ölürken tropik bazı türlerin sıcaklığa su koşullarna adapte olabildiği görülmekte. İzlerken büyük keyif aldığınız balıklarınızı acı çekerken görmek hoşunuza gider miydi?
  • Evinizdeki akvaryumlar doğaya göre daha kapalı ve kontrollü ekolojik parçalar olduklarından kendi koşulları daha farklıdır. Evde baktığınız balıklarınız, bırakmayı düşündüğünüz yerdeki koşullarda ciddi sorunlara neden olabilecek olan bulaşıcı hastalıkları barındırıyor olabilir.
  • Eğer balıklar yaşamayı başarırlarsa yerel balıkların yaşam zincirlerine müdahale ederek onların habitatını tahrip edebilir. Genetik kirilik yaratarak bölgesel ekosistemler üzerinde hasara neden olabilirler.

Burada yer alan başlıklar, özellikle tatlı su ekosistemlerinin bilinçsizce nasıl tahrip edilebileceğini gösteren bir kaç önemli noktadan bir kaç tanesi.

Avusturalya'da ekolojik terör: Japon balığı

Ekim 2016'da güney batı Avusturalya'da birileri akvaryumunda baktığı Japon balıklarını yerel bir nehre salmaya karar verdi ve felaket bundan sonra başladı. Yerel bir tür gibi nehre uyum sağlayan Japon balığı, tüm nehre yayıldı ve orada kontrolsüz şekilde üreyerek nehrin ekolojik dengesi üzerinde yıkıma neden oldu. Vasse Nehri'ndeki japon balığı çoğalması, dünya üzerinde bilinen en hızlı büyüme olarak biliniyor.

Sorunun çözümü için uzmanlar öncelikli olarak insanların Japon balıklarını nasıl gördükleri ve aslında bu balıkların nasıl göründüğü arasındaki bağlantıya odaklandılar.

Kaynak: nytimes.com

Çiklidler

Orta ve Güney Amerika ile Afrika'da yayılım gösteren çiklid balıkları akvaryumlarda sıklıkla beslenen diğer balık türlerinden. Özellikle Amerika'da, Florida'daki kanallarda ve diğer su kaynaklarında doğaya bıraklımış ve orada büyümüş balıklarından bol miktarda avlanıyor.

Akvaryum vatozları (Zırhlı kedi balığı)

Yosunları yemesi için akvaryumlara konulan "vatoz" balıkları, doğal ortamdaki algleri kontrolsüz şekilde tükettikleri için ciddi rist ve tehdit oluşturuyor.

Akvaryumun camlarında ve zemininde biriken yosunları yiyerek beslenen ve akvaryumlarda bu yüzden tutulan, adına sıklıkla vatoz denilen zırhlı kedi balığı, doğal göl ve nehirlerde tükettiği fazla miktarda alg yüzünden çevreye zarar verebilecek türlerin arasında.

Her ne kadar sevimli, renkli ve masum gibi görünseler de ait olmadıkları yerlere yerleşerek dengeleri alt üst eden balık türleri konusunda verilebilecek belki en doğru öneri "bakamayacağınız balığı almayın" olacaktır. Evinizde onlara yer kalmadığında gidecekleri yer belki başka bir arkadaşınız yada sahiplendirme yöntemiyle şehirde onları isteyen başka birisini bulabilirsiniz fakat gitmeyecekleri yer konusunda artık hepimiz hemfikiriz; evcil balıklarınızı doğaya salmayın.

İstilacılık ve neden olduklarıyla ilgili daha fazla bilgiye ulaşmak için lütfen İSTİLACILIK kategorimizi ziyaret edin.

thefisheriesblog.com adresindeki yazıdan Türkçe'ye adapte edilmiştir.